20lik diş çekimi sonrası ağrısı İnsan vücudu temel olarak insanın yaşamı boyunca gereksinim duyabileceği pek çok faktörü barındır ve bu doğrultuda şekillenir. Bu kapsamda da insanlık tarihi boyunca insan vücudunda, temel yaşam ihtiyaçlarının karşılanabilmesi ve çevresel koşullar gibi pek çok faktöre bağlı olarak farklı vücut fonksiyonları ve detayları şekillenmiş ve günümüz modern toplum dünyasındaki formunu almıştır. Bazı fonksiyonlar ve organlar ise artık gereksinim duyulmaması nedeni ile de zaman içerisinde vücut formundaki yerini yitirmiştir. Bu tip detaylardan birisi olarak öne çıkan 20 yaş dişi de günümüzde artık mevcut olan beslenme alışkanlıkları ve tarzları nedeni ile gereksinim duyulmayan bir diş olarak öne çıkarken, beraberinde pek çok sorunu da getirebiliyor. Özellikle de günümüzde 20 yaş dişinin genel olarak ciddi semptomlar oluşturan sorunlar ortaya çıkardığı biliniyor. Diş sağlığı konusunda çeşitli sorunların meydana gelmesine neden olan 20’ lik dişe ilişkin olarak modern diş hekimliği alanında önemli tedavi uygulamaları bulunuyor. Özellikle de teknolojinin hızlı gelişimi ile birlikte bu alanda önemli çalışmalar gerçekleştirilerek, insanların yaşamlarının belirli döneminde illaki karşı karşıya kalabildikleri bu sorundan en rahat ve en basit şekilde kurtulabilmesine yardımcı olunabiliyor.
20 Yaş Dişi Nedir?
İnsan vücudunun mevcut formu çerçevesinde çenenin her iki tarafının en sonunda bulunan üçüncü büyük azı dişleri olarak tanımlanan 20 yaş dişleri, ağız içerisinde en son çıkan dişler olmasından ve genel olarak da 16 ila 20 yaş aralığında çıkması nedeni ile bu dişler için ‘akıl dişi’ olarak da bir isimlendirme gerçekleştirilmektedir. 20’lik dişlerin en son çıkan kalıcı dişler olmasından, insanların ağzında bunlara yeterli boşluk bulunmaması söz konusu olabilir. Bu durumda 20’ lik dişlerin dişeti dokusunun ya da kemiğin alt kısmında veya başka bir noktasında gömülü vaziyette kalmasına neden olabilir. Dişlerin gömülü durumda bulunması da şişlik oluşumuna yol açabilmektedir. Bu kapsamda da günümüzde diş hekimliği alanında yakalanan gelişim ivmesi ile birlikte bu tip sorunlara yönelik olarak etkin çözümler sağlanabiliyor. Özellikle de kısmen ya da çarpık şekilde çıkmış olan 20’lik dişler beraberinde;
- Şiddetli Diş ağrıya,
- Ağız ve diş yapısı formunda bozukluklara,
- Enfeksiyon ve iltihaplanmalara,
- Diş ve diş eti rahatsızlıklarına,
Yol açabilmektedir. Günümüzde yapılan araştırmalara göre 20 yaş diş çekimi tedavileri en etkili ve en doğru tedavi uygulamalarının başında geliyor. Ancak söz konusu diş çekimi işlemlerinin gerçekleştirilmesi için 20 yaş dişlerinin köklerinin daha az gelişim yaşamış olması ve bu yaşlarda gerçekleştirilen diş çekimlerinin daha minimal seviyede komplikasyonlara yol açabiliyor olmasından dolayı 20’lik dişlerin çekimi konusunda ağırlıklı olarak 16 ila 19 yaş aralığının tercih edilmesi ve bu süreç içerisinde çekilmesi için uzman diş hekimi kontrolünün gerçekleştirilmesi öneriliyor.
20’lik Diş Nasıl Çekilir?
Günümüzde diş ve diş eti sağlığı ile ilgili olarak teknolojik açıdan yakalanan hızlı gelişim ivmesi ile birlikte 20lik diş nasıl çekilir diye düşünmeyin diş tedavilerinde çok daha modern ve çok daha etkili uygulamaların gerçekleştirilebilmesi mümkün hale geldi. Özellikle de insanların diş tedavilerine ilişkin olarak mevcut olan korku ve endişe duygularını geride bırakabilmelerine yardımcı olabilecek niteliklerdeki uygulama modernizasyonları sayesinde artık diş çekimi başta olmak üzere tüm diş tedavileri daha az ağrılı ve daha acılı şekilde gerçekleştirilebiliyor. Ancak yine de bu diş tedavileri konusunda modern toplum genelinde ciddi bir endişe ve korku söz konusu olabiliyor. Bu durumda diş tedavilerinin aksatılmasına ve dişlerdeki problemlerin günlük yaşamı olumsuz düzeyde etkileyecek ve hatta diş veya dişlerin kaybedilmesine neden olabilecek aşamalara gelinmesine neden olabilmektedir. Ancak ilk aşamalarda yani diş problemlerinin başlangıç aşamalarında profesyonel diş hekimine başvurmak, sorundan çok daha basit ve çok daha rahta bir şekilde kurtulabilme imkanı verecektir. Bu kapsamda da 20 yaş diş çekimi işlemi içinde önerilen 16 ila 19 yaş aralığının tercih edilmesi gerekir.
Diş çekimi işlemleri genel bir standart çerçevesinde gerçekleştirilir. Diş hekimi tarafından genel anestezi ya da ağızda diş probleminin söz konusu olduğu bölgenin uyuşturulmasını temel alan lokal anestezi uygulamaları ile uyuşturma yöntemlerinden birisini gerekliliğe göre uygular. Daha sonra diş çekimi işlemi gerçekleştirilir. Diş çekim işlemi sırasında ortaya çıkabilecek kanamaların minimal seviyede tutulabilmesi amacı ile 30 ila 45 dakika kadar hafif şekilde ısırma için gazlı bir bez verilmesi de söz konusu olabilir. Diş çekimi işlemleri sonrasında bölgede çeşitli şiddetlerde ağrı ve şişme söz konusu olabilir ki bu söz konusu durumlar birkaç günlük süreç içerisinde yok olabilir. Ancak 20 yaş diş çekimi işlemlerinin ardından ortaya çıkan;
- Ağrı,
- Kanama,
- Şişlik,
- Ateş yükselmesi,
Gibi semptomların devamlılık teşkil etmesi durumunda mutlak suret ile uzman diş hekimine başvuru gerçekleştirilmesi önerilmektedir. 20 yaş diş çekimi sonrası ağrı semptomu en sık şekilde görülebilen durumların başında gelir.
Günümüzde modern teknikler yardımı ile gerçekleştirilen 20 yaş diş çekimi işlemleri standart diş çekimi işlemlerine göre hem uygulanış hem de sonrasında ortaya çıkarttığı etkiler açısından önemli değişiklikler içerebilmektedir. Özellikle de 20’lik dişlerin çene kemiğinde mevcut olan konumu, bu konumda mevcut olan pozisyonu, 20’lik dişin büyüklüğü, üzerinin kemikle kaplı kalması ve mukoza ile kaplı olması gibi pek çok faktör devreye girer. Bu durumda 20 yaş diş çekimi uygulamalarının normal diş çekimlerine oranla çok daha sıkıntılı ve çok daha güç olmasına neden ola bilmektedir. Bu gibi durumların sıklıkla yaşanabilmekte olduğu 20’lik dişlerin çekimlerine ilişkin olarak en önemli semptomların başında ağrı gelir.
20lik diş çekimi sonrası ağrı
Özellikle de 20 yaş diş çekimi sonrası ağrı oluşumu ve bu ağrının şiddetinin ne boyutta olacağı da kişiden kişiye göre farklılık gösterebilmektedir. Bu kapsamda da 20’lik dişin ne kadar kolay çekilebildiği doğrudan etkilerde bulunur. Özellikle de 20’ lik dişin çekim işlemleri sırasında güçlük yaşanması bölgede daha fazla hasar ve olumsuz etki oluşturulması sonucunu ortaya çıkartacaktır. Bu durumda 20 yaş diş çekimi sonrası ağrı cengizbahcevan.com/dis-sizlamasina-ne-iyi-gelir/ başta olmak üzere pek çok semptomun görülmesine neden olur. Ancak şiddetine ve etki alanına göre söz konusu ağrı semptomunun birkaç günlük süreç içerisinde tamamen yok olması gerekir. Eğer bu süreç içerisinde ağrı semptomu süreklilik teşkil ediyor ve hatta şiddetini yitirmektense daha da arttırıyor ise mutlak suret ile en kısa süre içerisinde yeniden uzman diş hekimine başvuru gerçekleştirilerek, profesyonel tedavi desteğinden faydalanılması gerekir. 20 yaş diş çekimi sonrası ağrı oluşumunun en önemli etkenlerinden birisi de kemik, diş eti dokusu gibi faktörler üzerinde yaratılan tahribat olabildiği gibi aynı zamanda da sinirlere son derece yakın bir nokta olması nedeni ile acı ile karışık bir ağrı semptomunun ortaya çıkabilmesi de mümkün olabilmektedir. Bu noktada uzman diş hekimi tarafından ağrı kesici ilaç tedavisi uygulanabileceği gibi süreklilik teşkil eden ağrılara ilişkin olarak bölgede ağrının ortaya çıkmasına neden olan etkenlere ilişkin olarak gerekli olan test ve incelemeleri gerçekleştirerek, bu sorunların ortadan kaldırılmasını ve bunun sonucunda da ağrı semptomunun yok edilebilmesini sağlıyor.